21 Mart 2009 Cumartesi

Herkes Biraz Leyla...

Dün akşam kuzenle arkadaş bizdeydi. Her ikisi de gece kalacaklardı haliyle her gece yatısında acayip bi muhabbet döner ortalıkta. Benim birbirinden çatlak kuzenlerim var sülale geniş olunca kuzen de bol olur. Kuzenlerimle aramızda değişik bi bağ var. Onlarsız ne bayat bi hayatım olurdu...

M kuzen var biz ona bonibon deriz. Az tombiştir ama yakışır :) Yıllar önce hayranıyım diye beni telefonuna Avril-15 olarak kaydetmişti :)) Her yıl yaşım ilerledikçe hiç üşenmez o 15'i 16-17-18-19 ve nihayet bu yıl 20 olarak değiştirdi. Bazen kutlayasım geliyo 'telefonunda Avril olarak kayıtlı olmamın 6. yıl dönümüüüü!' diyerekten :P

İşte dün M kuzen de bizdeydi. Bazen böyle acayip cümleler kurar ve biz o vakit gülmekten ölmek deyimine cuk diye otururuz. Kendisiyle bugüne dek bir kez kavga ettim oda benim huysuzluğumdan sebepti. Kimseyle tartışmaya dahi giremeyecek bi tip. Birine bi zararı dokunacaksa o kişi kendisi olur ki bu onun uzmanlık alanıdır. Başına bela açma konusunda eline su dökecek bir muhterem şahıs tanımadım.

Dün oturduk konuşuyoruz. Benim bi çok lakabım var biri de herkesin en çok kullandığı leyla'dır. Leyla bilindiği gibi dalgın ve şaşkın kız müsvettelerine denir. Ben de kendimi şaşkınlık, dalgınlık, sakarlık, unutkanlık gibi olumsuz özelliklerimle ispatladığım için yılın leylası ödülünü almaya hak kazanmış kişi olarak görüyorum. Tabi insanın adının çıkması yeter bi sen göze batarsın. İşte tam bu nokta da konu açıldı ve herkes ne kadar leyla imiş ispatlama gayretine girdi. Konu sevgili kardeşimin buzdolabını açıp dalgın dalgın bakmasıyla açıldı. Arkadan B şahısı


'Ne o azime kişisi neyini kaybettin?'diye haykırınca bizimkinin aklına birden benim garip ama gerçek haraketlerim çaktı. Sonra başladı anlatmaya ...

Bir gün buzluktan bişey alması gerekmiş ve kapağı açınca karşılaştığı şey onu hem şaşırtmış hem güldürmüş. Çünkü buzlukta benim güneş gözlüğüm varmış :) . Evet evet bu eylem bana bir çağrışım yaptı çünkü o gözlüğü buzdolabına ben koymuştum. Hala neden buzluğa gözlük koyduğumu bilemiyorum ama böyle yerini karıştırdığım biçok şey var. Misal, babamın ekrak çanlatlarınıda amaçsız bir şekilde buzdolabına koymuştum. Zannımca yine dalgındım ve orayı o an için yatak odasındaki dolap olarak gördüm :) . Düşünüyorum taşınıyorum nasıl böyle bişey yaparım anlamıyorum. Bikere de telefonumu buzdolabında unuttum :))) Bence buzdolabında bişey var sorun bende değil evet evet!

Günlük, günlük olmasa bile haftalık komikliklerim var. Babam eve gelir benden yatak odasındaki gözlüğünü ister fakat ben ona evrak çantasını götürürüm. Annem buzdolabından limon ister ben ona marul veririm. Ara sıra da değişiklik yapmak gelir içimden bana seslenildiği zannıyla anneme ya da babama su, çay vs. götürürüm. İşte bu güne kadar hep yalnız benim böyle saçmalıklar yaptığımı düşünürdüm ama M kuzen de B krosu da Azime de itiraf reyonuna kısa kısa demeç verdiler.

İtiraf köşesi M kuzen: Telefonunu fırında unutmuş hatta o fırın çalışmış fakat telefon iki tepsi arasında olduğu için pek zarar görmemiş :))

İtiraf köşesi B kişisi : Kumanda elindeyken kumanda ararmış ve bunu çok yaparmış

İtiraf köşesi Azime: Çamaşırlarını çamaşırlığa atacağına çöp kutusuna hatta klozete attığı olurmuş :)))

İşte bilinçsizce yapılan bu itiraflar sonunda anladım ki herkes biraz leyla....

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin
 
ISSIZ ÇÖLDE ISLI BİR KIZ. Design by Pocket